Ercan Sağlam, "Ölüm Sebebi" isimli şiiriyle Edebiyat Daima'da
Ercan Sağlam | Ölüm Sebebi
[sharethis-inline-buttons]yüzüme bir serinlik çarptı uzak dağlardan
ter attım, yağmurlarda saçlarımı yıkadım
delirdim bir karşılık, bir yanıt gelmeyince
susturdum caddeleri, çanına ot tıkadım
gücüm el verdiğince uzak durdum kıyıdan
baktım ki gittiğim yol arpa boyu kadarmış
tek yakınan benmişim su içtiğim kuyudan
kaçtığım onca evin içinde çeşme varmış
canım çok sıkılıyor, canımın vetiresi yok
kim dokunmuş ki hızla kapanmış penceresi
daha ben taş atmadan kaçıp gitmiş amarok
bahçede kimler kalmış altıma çul seresi
kim açtıysa yarayı, kalbime bunca işi
gözüne kan sıçrattım bunalttı onu adım
yüzüne bakar bakmaz durdu gülümseyişi
gelip beni bulacak hiçbir iz bırakmadım
ben ettim ne ettiysem iyi geçecek sandım
kalem almadan girdim bu dünya sınavına
ilk nöbette uyudum uygunsuz yakalandım
kusursuz bir bahane oldum cadı avına
köşe mi dönülecek, ilk fireyi ben verdim
ben gördüm kanayınca tenin aldığı şekli
sürme mi çekmiş kızlar ki yoluna gül serdim
göğsü başıma tümsek, odası yün döşekli
neden her duruşmada adımı anıyorlar
niçin kayıt tutmamış yüreğimi yakan kız
güya tüfek çatmışım, beni ne sanıyorlar
ne anlarım tüzükten kimlerin ruhu tıkız
çok bekledim eşikte bi’dolu azar yedim
yer vermedim kuşlara şehirden hepsi çıktı
yüreğime ne kadar aşk varsa istifledim
yürüdüğüm yol ince, geçitler daracıktı
sordum ilk gördüğüme nerde açık pencere
kimde çıkmak sırası bulundukları yerden
mülteci olduğumu kanıtladım kaç kere
güç bela kaçtığımı yakın mesafelerden
geçerli sebebi yok sevmesini bilmedim
gelmedi hiç elimden yaramadım bir işe
sus dedim tehdit ettim dilimi tembihledim
kaydı lastik, fren boş, fena çarptım kirişe
kalbi mıkrız olanlar beni müntehir sanmış
korkup dağa kaçmışlar ipte sallanışımdan
saçım uzun, gözümün yeşil olmasındanmış
başlayan bu şiddetli sağanak yanışımdan
ücra yürümekteyim, incelik sepetim yok
hüznü olan kim vardı ardıma düşüp gelmiş
bana nefesi değmiş saçlarından daha çok
bakışları kapkara gözleri çok güzelmiş
YORUM