ANA SAYFADiğer

Hatice Kübra Öktem | Ali Bey Havası / Ağlamak Değil Ölmek Bu

Hatice Kübra Öktem, "Ali Bey Havası / Ağlamak Değil Ölmek Bu" isimli şiiriyle Edebiyat Daima'da

Emel Koşar | Bulutun Gözyaşı
Şenol Alçınkaya | Sabah Yağmuru
Murat Erdi Salık | Ürperti

Hatice Kübra Öktem | Ali Bey Havası / Ağlamak Değil Ölmek Bu

[sharethis-inline-buttons]

ıslanmış köpek yavrusu gibi
kaldım evimin kapısında
meğer büyük konuşmuşum
terane dediğim aşk’a
inanç/sızınım

iki yıl önce tam şuan -gidiyorum
öteki gidişlerine benzemiyor
hele benim gidişlerime
gidemeyişlerime
sevda budalalığıma hiç benzemiyor
sığamıyorum

başımdan aşağı buz gibi su dökülmüş gibi
ıslağım gibi
elbiselerim ıslak gibi
üşüyorum
üşümemeliyim

“ali de beyim de taş başında oturur
çekmiş de yavruların suya götürür
çok da sevilerin sonu ayrılık getirir
gitti gençlik der der ağlar genç alim”

küçücük bir yarayken başladım kanamaya
sığındığım göğüs kafesi yaktı kavurdu
bazen orana biri atar elini
kalbini kavrar sıkar darlanırsın
biraz beklersen geçer
geçmiyor

“ali de beyim de taştan çıktı parladı
sakalı da yok bıyıcığı terledi
yavuklusu karşı durdu ağladı
gitti gençlik der der ağlar genç alim”

şeytan dünyaya ayak bastığında ayağı yoktu
ben ona ayak oldum
kolu tutmuyordu kırıktı
kolu olmakla kalmadım
ben dünyaya ayak bastığımda ayağım yoktu
annem bana ayak oldu
sonrasını istesem de hatırlayamıyorum
özlemek içime sığmaz oldu
ona daha fazla yer açamıyorum
bu karnıma batan hayal kırıklığı
kalan yanımı kemiriyor
şip şip şip şip
gözyaşımın sesi var
aynı yere düşüyor
böyle tane tane
aman allahım sanat eseri gibi böyle şip şip
nasıl güzel ağlıyorum

o bütün vecizlerden muzdarip
yok kadar az var kadar biraz ve biraz tuhaf
hiç kalmamış olması lazımdı
daha bugün söyledi
kaç kere ağzın yandı
şu yoğurdu üfleyerek ye dedi

ıslanmış köpek yavrusu gibi
kaldım evimin kapısında
meğer büyük konuşmuşum
terane dediğim aşk’a

*Ali Beyim Taş Başında Oturur, Hale Gür’e ait parçadır.

[sharethis-inline-buttons]

YORUM

WORDPRESS: 0