Berna Karakaya | İyi Bir Hikâye İyi Bir Roman: Ercan Başer’in “İyi Bir Hikâye”si

ANA SAYFAKitaplık

Berna Karakaya | İyi Bir Hikâye İyi Bir Roman: Ercan Başer’in “İyi Bir Hikâye”si

Berna Karakaya, İyi Bir Hikâye İyi Bir Roman: Ercan Başer’in “İyi Bir Hikâye”si başlıklı yazısıyla edebiyatdaima.com'da.

50 SORUDA LOZAN KONFERANSI VE BARIŞ ANTLAŞMASI KİTABINA DAİR
RUHUN AĞRISI VE AĞIRLIKLARI: “BÜTÜN AĞIRLIKLARIM”
KÖKÜ MİTOLOJİDE GÖZÜ BENGİ DAĞLARDA: BEN DENİZLERDEN HANGİSİYİM?

İYİ BİR HİKÂYE İYİ BİR ROMAN: ERCAN BAŞER’İN “İYİ BİR HİKÂYE”Sİ

Berna Karakaya

İyi bir eserin nasıl olduğu ya da nasıl olması gerektiği sorusu yıllarca edebiyatın hatta felsefenin önemli meselelerinden olmuştur. 

Ercan Başer, yaratıcılığın sınırlarını genişleten romanı “İyi Bir Hikâye” ile bu konuyu tartışmaya açar. Özgünlük, matematiksel sağlamlık ve dil bakımından edebiyat dünyasına hızlı bir giriş yapan Başer, usta işi bir ilk romana imza atar. 2015 Ahmet Hamdi Tanpınar Roman Ödülü’nü alan eser, başarılı bir kurguya sahip olmasının yanında, yazma kuramı için de değerli bir kaynak niteliği taşır.

Osmangazi Belediyesi tarafından yayımlanan roman, hikâyesi olmayan yalnız ve mutsuz adam E.’yi odağına alır. Hep aynı çemberin içinde dönüp durmaktan sıkılan E. bir tango kursuna başvurmak ister. Fakat  tango dersi yerine yanlışlıkla yazı dersleri veren bir seminere katılır ve sonrasında yazmanın sırları ile ilgili keşfe çıkar. İyi bir okur olan E.’nin  yazma vakti de gelmiştir artık. Fakat yazmak için iyi bir hikâyeye ihtiyacı vardır. Çünkü  “Günün birinde her insan geriye dönüp bakar ve iyi bir hikâye görmek ister.”

Kahramanımız E. içinde barındırdığı sıkılgan, atılgan, inatçı, meraklı, şikâyetçi -daha kim varsa- bir kenara iterek yazma sürecine “Pengueni Öldürmek” hikâyesi ile başlar. Fakat yazmak o kadar kolay bir iş değildir. Doğru sözcükleri bulmak, büyüyü bozmadan yazıyı tamamlamak ve en önemlisi de hikâyeyi yaşamak gerekir. E. çekmediği acıları, yaşamadığı maceraları yazan, süslü cümlelerin arkasına gizlenen yazarlardan olmak istemez. Yazdıkları, olduğundan ayırt edilemeyecek kadar gerçekçi olmalıdır.

“Eğer iyi bir hikâye anlatan iyi bir roman yazacaksam aynı şeyleri hissetmeliydim.” 

Der. Hem gerçek hem hayal, mış gibi, hayalimsi bir şeyler düşler. Ders aldığı yazarla da zaman zaman bu konuda çatışır.

Edebiyatın dönüştürücü gücüne inanan Ercan Başer; gerçeğin algılanışını, yazınsal dönüşümünü, edebiyat ve gerçek arasındaki bağlantıyı sorgular, sorgulatır. Romandaki gerçeklik ile kurmaca arasındaki sınırların belirsizliği dikkat çekicidir. Şüpheci kahraman anlatıcı, okuru bazen kurmaca zemine çekerken bazen de gerçeklik hissi uyandırır ama aslolan metnin kendi varoluş sürecidir.

Hikâye yazma  kahramanımıza iyi gelir. “Yazmak, yaşamlarımıza açılmış bir pencereydi, biraz temiz havanın ne kadar iyi geldiğini anlatamam.” der. Yazdıkça değişir, dönüşür. 

Ercan Başer, üç bölümden oluşan romanında, sanatsal cümlelere, uzun tasvirlere sırtını dönse de kitap boyunca merakı diri tutacak gizlere yer verir. Son sözde okuru sürprizler beklemektedir.

 Başer’in sanatla yaşamı birleştirme çabası, okurun konforunu bozarak onu yazma sürecine dâhil etmesi, eserinde rastlantılara yer vermesi, metinler arasılık ve ironiden yararlanması “İyi Bir Hikâye” yi post modern bir çizgiye taşır.

Eserde E.’nin yaşamı yazara özgü bir deneysellikle anlatılır. Hem E.’nin  hem de onun yazmak istediği hikâyenin serüveni anlatılarak üst kurmacadan yararlanılır.

Başer; kendinden önce yazılan birçok esere metinler arasılığın alıntı, gönderme, atıf gibi yöntemleri ile yer verir.

Romanda kahramanın Ankara’nın Tunalı Hilmi Caddesi’nde rastladığı ve sonra peşine düştüğü, yürüyüşü “Ilık bir esintiyi andıran” N. okura Yusuf Atılgan’ın romanlarındaki ulaşılamayan kadınları hatırlatır. Ercan Başer; eser boyunca  modern insanı içinde bulunduğu bunalımlı durumdan kurtarma ve onda oluşan manevi boşluğu doldurmanın çarelerini arar. Romanda bu sorun ancak iyi bir hikâye yazmakla mümkündür. N.’yi bulmanın yolu da yazmadaki ustalıktan geçer. Kısacası hayatı anlamak için iyi bir hikâye şarttır.

“Bazen, hayatı anlamanın iyi bir hikâyeden

başka hiçbir yolu yoktur.”

Ercan BAŞER
İyi Bir Hikâye
Osmangazi Belediyesi Yayınları
192 sayfa.

Ercan Başer Kimdir?

1972 yılında Isparta’da doğdu. Lise öğrenimini, İzmir Fen Lisesinde, lisans öğrenimini ODTÜ Makina Mühendisliği Bölümünde tamamladı. Çocuk Mezarı öyküsüyle Ümit Kaftancıoğlu Öykü Yarışasında (2007) üçüncülük ödülü, İyi Bir Hikâye romanıyla Ahmet Hamdi Tanpınar 2015 Roman Yarışması birincilik ödülü aldı.

Ankara’da yaşıyor ve makine mühendisi olarak çalışmaya devam ediyor.

YORUM

WORDPRESS: 0