ANA SAYFADeneme

Muhammet Korhan | Derin ve Aktif Düşünmek Üzerine

Muhammet Korhan "Derin ve Aktif Düşünmek Üzerine" adlı yazısıyla Edebiyat Daima'da

Esra Karaca | Yürek İncisi
Emel Bulut | Hem Bağlısın Hem Özgür
Muhammet Erdevir | Yağmurlar Sana Söyler Ne Söylenecekse

Muhammet Korhan | Derin ve Aktif Düşünmek Üzerine

[sharethis-inline-buttons]

   İnsan hayatı, düşünceler üzerine kuruludur. Düşünceler insanlara bilgilere sahip olmasını sağlar. İki tür bilgi olduğunu düşünüyorum: Öğrenme, araştırma veya gözlem yolu elde edilen, dışarıdan alınan bilgiler; beyin süzgecinden geçirildikten sonra sahip olunan bilgiler.

   İnsan, ufuklara daldığında beynine işlenmiş bilgiler rahatsızlık verir. Bu insanın +1’ e sahip olmasından kaynaklı bir durumdur. Bundan dolayı insan hareketsiz duramaz. Ancak şu da vardır, insan üç boyutludur derler, ikinci boyut nedir? Beşer sıfatı. Yer, içer, konuşur… Ama bilinçsizce. Bana göre üç boyuttan fazlasıdır, ama konumuz bu değil.

   Derin düşünmek cümlesi beşer sıfatından sonra başlar. Var olmaya çalışmak… Satre’ın ifadesiyle: “Varoluş özden önce gelir.” Bu cümleye ben de katılıyorum; ama Tanrı’yı inkâr etmeden. İnsana bir kimlik lazımdır. Kimliksiz bir tam şuurun mümkün olmayacağını düşünüyorum.

   İnsan basamak basamak olgunlaşma evresi yaşadığı için derin ve aktif düşünmenin yollarını tecrübe etmesi gerekir. Parçayı anlamak, bütünü anlamaktır.

   İnsan bir şeyi yaratır ama Yaratıcı’ ya özenerek yaratır. Yaratıcı’ dan bağımsız olamayan insan ve onun yaratıcılığına özenen yaratıcı özne, dünyada olmayanı yaratmak ister. Ali Şeriati’nin ifadesiyle: “Var olanla doymayan, varlığı “az” soğuk, çirkin, hatta Satre’ın ifadesiyle “aptal bulan”, varlığın anlam ve ruhtan yoksun olduğunu düşünen bir ruhun tecelli etmesi.” Bu hal, insanı derin düşünmeye sevk eder. Varlıktan (var olmamış varlık) ve hayattan rahatsızlık duyan insan yavaş yavaş derin düşünme mekanizmasına dâhil olur.

   Derin düşünmek bir idrak hâlidir. Bir idrak hâline geçmeye çalışmak vicdan sesidir. Aklın ve kalbin dengesini vicdanın içinde yer alan tanrısal bilgisi oluşturur. Vicdan aşamasına gelmek idrake ve bilgiye yöneltir, Hakikat’ e baktırır. Ama bilgi olmadan vicdan doğru değerlendirmeyi yapamaz. Nedir, bilgiye her zaman muhtaç kalır. Kişinin, doğru kararlar alabilmesi adına. Bilgi olmadan vicdan doğru değerlendirmeyi yapamayacağı için, derin düşünmenin bir tam idrak hâli olmadığını ve idrak hâlini aşıp bilgiye ulaşmaya çalıştığını da bizlere gösterir.  

   Daha açık bir ifadeyle: Hayatta birçoğumuz düşünürken, anlamaya çalışırken ya işlerimizden geri kalır, ya da yapmak istediklerimizden. Zaman kavramı ziyana uğrar. Bir iş esnasında, yapılması gereken işi yaparken derin düşünmeye dalıveririz. Sonra, daldığımız düşünceden dolayı yapılan işin yanlış yapıldığını fark ederiz ve derin düşünmeden kendimizi kurtarır ve silkelenip yapılan işi düzeltiriz. Derin düşünmenin etkisidir bu. Derin düşünmek, hayat ile olan bulanık ilişkiyi kurmaktan çok kurmama tarafındadır. Ruh ve madde dengesini bozar. Beşer sıfatından sıyrılma hâli olduğu için dengelerin bozulması tabiidir. Dengelerin bozulması harekete sebep olur… Denge bozulmadan doğru nasıl bulunabilir ki?

   Derin düşünmek bir idrak hâline geçmeye çalışmak demek olduğu için, dalgınlık başat bir özelliktir bu aşamada. Daha açık bir ifadeyle; derin düşünmek bir yatay eksenli şuurlanma hâlidir. Yatay eksenli şuur ‘tam şuur’ hâli değildir. Derin düşünmek, düşüncenin sesiyle buluşarak belirgin olmayan yanını temaşa edip, hoş görerek sadece hissedebilmektir.

   Derin ve aktif düşünmek eylemine nasıl geçeceğiz? Okuyarak. Okumak derken, hayatı okuyarak yahut başka şeyleri okuyarak. Kitap ise, derin ve aktif düşünmeye götüren en önemli etkendir. Çünkü kitapta insan, doğa ve kâinat sesi vardır…

   Hayatı okumak için parçayı anlamak gerekir. Parça nedir? Parça insandır. Parçayı anlamak bütünü anlamaya yol açar. Hangi insanı? Ergün Arıkdal, Sonsuzluk Yolcusu Evrensel Bilgi kitabında: “Kararlarımızı verirken dışarıdan gelen uyarılara değil de, insandan gelen uyarılara uygun davranmak çok ideal ve üstün bir durumdur.” Sartre ise: “Olmak istediğimiz kimseyi yaratırken herkesin nasıl olması gerektiğini de tasarlarız…” Nedir, kendimizi tanımak bütün insanları tanımak, bütün insanlardan sorumluyuz anlamı da çıkar.

   Bir idrak hâline geçmeye çalışmak vicdan sesidir. Bir tam idrak hâli vicdandan gelen bilgiye tahakküm etmek. Sadıklar Plânı kitabında: “Vicdani hareketle bilgili hareket birbirinin tamamlayıcısı olmakla birlikte, ikinci birincisinden daha yüksek bir durumdur. Vicdan şeklinde tezahür eden genel bir ruhi tesir, bireyin her şeyden önce idrakli olmasını sağlamak içindir. İdrak olayı ise bireyin bilgisini uygulama alanında eksiksiz kanıtlaması demektir. Ancak idrak edenler sorumluluk ve zorunluluk duyarlar.” şeklinde ifade etmiştir.

   Duygu ve vicdan arasında birçok kademe olduğu için bu aşamaya gelmek kişinin gayretine ve sabrına bağlıdır.

   Aktif düşünmek bir tam idrak hâli, yani dikey eksenli şuura yükselmek demektir. Aktif düşünmek düşüncenin (fikir) yüksek frekanslı sesini hissettikten sonra düşünmeye nüfuz ederek (tefekkür, harekete geçmek) bilgiyi tahakküm altına alıp, anlaşılmayan kaleleri yıkarak hâkim olmak, fethetmek; düşünce kafasının masaya yatırılarak kafayı delice delip ameliyat etmek demektir. Düşünmek üzerine kurulu bir beynin derin düşünmeyi her an hayat ile olan bulanık ilişkiyi bozmadan aktifleştirerek, yanlış yapmamızı engelleyen bir düşünmek mekanizmasıdır.

   Derin ve aktif düşünmek arasındaki farkı tekrarlarsak; derin düşünmek, bir idrak hâli olsa bile tam idrak hâli olmadığı için hayat ile olan bulanık ilişkiyi kurmakta zorlanır. Aktif düşünmek, bir tam idrak hâli olduğu için derinliğin zamanı alt üst eden hâlinden derinliği çok çabuk gösteren, bulduran, zamanı israf etmeyen bir düşünmek eylemidir. Derin düşünmek, bir kaç gözlü olmak demek iken, aktif düşünmek tabiri caizse bin gözlü olmak demektir.

   Toparlarsak; derin ve aktif düşünmek iki farklı kelimelerdir. Derin düşünmeye sahip olan biri kendini kurtarabilse bile, aynı çukura tekrar düşmektedir. Sınırları aşmakta zorlanır, tökezler.. Aktif düşünmeye sahip olan biri, aynı çukura tekrar düşmek istemez, mesafeye itina eder. Sınırları aşmak ister. Derin düşünmek insan olmaya çalışan birinin bir ruhi mekanizma olan vicdana geçmeye çalışması demek iken (bu aşamada da eserler verilebilir ama bilinçli ve bilinçsiz olmak arasında bir aşamadır)  aktif düşünmeye çalışan biri idrakten gelen bilgiye de vakıf olan ve o bilgiyi işleyebilen, bilinçli insanı kastetmiş oluyoruz.

   Derin ve aktif düşünmeye adım atmak için insanın sade düşünceler ve sade bir hayat yaşaması ve kendi içine bakması gerekir (insanları, hayatı tanımaya çalışarak, kendine bakması. İnsan tek başına tekamül edemez.) Bu aşamaları beşerden insan olmaya çalışan kim var ise aynısını ya da benzerini yaşamaktadırlar. Önemli olan derin düşünmelerde çok fazla kalmamak ve aktif düşünmeye yani tam idrak’ e ulaşmak ve bilgiye vakıf olup uyanmak, Hakikat’ e bakmak, bilgiyi aktifleştirerek düşünmeye, eyleme geçmek, evrensel bilgiye ulaşmak. Ve parçayı anlamak her zaman öncelik olmalı. Parçayı anlamak evrensel bilgiye ulaşmak demektir… Doğruluğa çıkanlardan olmak umuduyla..

Kaynakça

Jean-Paul Sartre; Varoluşçuluk. Çeviren; Asım Bezirci, Say Yayınları, Ankara, 1996.

Ali Şeriati; Sanat. Çevirenler: Ejder Okumuş Şamil, Öcal Said Okumuş, Şura Yayınları, İstanbul, 1997.

Ruhsal Tebliğler, Sadıklar Planı, Ruh ve Madde Yayınları, 2002.

[sharethis-inline-buttons]

YORUM

WORDPRESS: 2
  • comment-avatar

    Güzel ve akıcı bir yazı olmuş ve Ali Şeriati’den yararlanman yerinde olmuş.

  • comment-avatar

    Böyle güzel bir yazının okuyucuya ulaştırılması harika bir çalışma örneği. Yazıda belirtilen her bir ifade ayrı bir değer taşıyor. Özellikle de okumak/düşünmek/eyleme geçmek çizgisinde oluşturduğunuz akışlar çok harika. Ancak insan şunu da anlayabiliyor. Okumanın en güzel hali, bir insanın kalbini okumaktır. Düşünmenin en güzel dayanağı, düşmeye de yatkın olacağımızı anlayınca başlayacaktır. Eyleme geçmenin en iyi şekli, insanlık ile bütünleşince gelişecektir. Bunları daha iyi anlamak ve anlattığınız çizgiyi de dikkate almak umuduyla… Tekrardan teşekkürler. 🙂