ÖĞRENCİ ÖYKÜLERİ: Dila Korkmaz | İkizlerin Doğum Günü

ANA SAYFAÖykü

ÖĞRENCİ ÖYKÜLERİ: Dila Korkmaz | İkizlerin Doğum Günü

"Öğrenci Öyküleri" başlığı altında ortaokul ve lise öğrencilerinin yazdığı öyküleri paylaşacağız.

ÖĞRENCİ ÖYKÜLERİ: Zeynep Yıldırım | Kiev Ekspresi 
Zeynep Eşin’in Öykü Kitabı “Son Üç Dakika” Okurla Buluştu
Öğrenci Öyküleri: Elif Sarı | Yalnız Bırakıldık

ÖĞRENCİ ÖYKÜLERİ: Dila Korkmaz | İkizlerin Doğum Günü

Dila Korkmaz, Gaziantep-Araban Şehit Sabri Emir Ortaokulu yedinci sınıf öğrencisi. Okurlarımızla onun bir öyküsünü paylaşıyoruz.

Fırına geldiğimde ekmek yoktu. Eski bir dostum olan fırıncı “Biraz bekle, iki üç dakikaya kadar çıkarıyorum.” dedi. Fırının önündeki  tabureye oturup beklerken içeri yaşlı bir adamın girdiğini gördüm. Eskimiş ceketinin sol yakasının altında bir madalya parıldıyor, yürüdükçe o madalya da hafifçe sallanıyordu.

Selam verdikten sonra fırın tezgâhına yaklaşarak ekmeklerimi alayım, benim ikizler acıkmıştır, dedi.

Fırıncı, adamın kendisine uzattığı poşeti alarak tezgâhın altına eğildi ve kirli bir kasada biriktirdiği bayat ekmeklerden dört beş tane çıkardı. Ben o sırada oturması için kendi yerimi o yaşlı adama vererek tezgâhın yanına iyice yaklaşmıştım. Ekmeklerinin birkaç tanesinin şekli değişmiş, katılaşmış, taş gibi olmuştu. Fırıncıya  sordum:

“Neden taze ekmekleri beklemesini söylemiyorsun? Biraz sonra çıkacak dedin ya!”

“Bayat ekmekleri kendisi istiyor. Çok fakir bir adam, ona bayat ekmekleri yarı fiyatına veriyorum.”

“Kim bu adam?” diye sordum.

“Kendisi Kore gazilerinden. Oğluyla gelini trafik kazasında vefat edince ikiz torunlarını yanına aldı. Hem çocuklara bakıyor hem de geçinmeye çalışıyor işte.”

Biraz susup kederli bir ses tonuyla devam etti:

“Yıllardır onlara bakıyor, hem de çok az bir maaşla. Maaşçıkla…”

Fırıncının anlattıkları karşısında içimin yandığını hissediyordum. Az da olsa bir şeyler yapmak istiyordum.

Fırıncıya yaklaşarak “Aradaki farkı ben vereyim. Hiç olmazsa bugün taze ekmek yesinler olmaz mı?” dedim.

Fırıncı teklifimi kabul etti. Adama biraz beklemesini rica etti. Az sonra da fırından yeni çıkan taze ekmekleri adamın torbasına doldururken şekli değişmiş bayat ekmekleri de tezgâhın altına koyup yaşlı adama takıldı:

“Bugün çok şanslısın amca, ikizler için sana pasta gibi ekmek vereceğim.”

Yaşlı adam, bir evlat sevgisiyle kucakladığı torbayı göğsüne bastırarak kapıya doğru ilerlerken kapıdan tam çıkacakken bana dönerek dedi ki:

“Allah senden razı olsun evladım. Bugün onların doğum günüydü…”

YORUM

WORDPRESS: 0