edebiyatdaima.com'da çocuk edebiyatının dikkat çeken ürünlerini değerlendirmeye başlıyoruz. Şükran Varol Kır, Ben Davis'in Çorba Dayanışması kitabını okurlarımız için yazdı.
Ben Davis’ten Çorba Dayanışması
Şükran Varol Kır
Çocuk kitapları sadece çocukların okuması için yazılmış olamaz elbette. Bu anlamda karşımıza Ben Davis’in kaleme aldığı Mert Doğruer’in dilimize çevirdiği Çorba Dayanışması çıkıyor. Tudem Yayınları’ndan çıkan kitap, yaşanmış bir olaydan uyarlama olduğu için gerçekçiliği sayesinde inandırıcılığı da bir hayli artıyor. Adından da anlaşılacağı üzere yardımlaşma kavramının toplumun farklı kesimlerindeki kelebek etkisi çığ gibi büyüyor.
Kitabın başkahramanı Jordan, kanserle mücadele ettikten sonra normal hayatına dönmeye çalışan on üç yaşında bir çocuktur. Annesinin aşırı korumacı tavrı yüzünden yeni taşındıkları kasabaya adapte olmakta zorlanmaktadır. Okulda yeni çocuk olması işleri daha da güçleştirmektedir. Bir gün okulun en popüler grubu Jordan’ı öğle yemeğine davet eder ama Will, evsiz bir savaş mağduru olan Harry’nin protez bacağını göle atar ve her şey bir anda allak bullak olur. Jordan, Harry özelinde birçok evsize yardım etmek için kolları sıvar ve Çorba Dayanışmasını başlatır. Bu yardımlaşma hareketini başlatmasında elbette arkadaşı Rio’ya verdiği söz de etkili olmuştur.
“İyiliği en büyük düşmanına mı yapmışsın, yoksa ağaçta mahsur kalmış bir kediye mi yapmışsın, fark etmez. Biz bunu yapınca, insanlar da başkalarına yapmak isteyecek, bu böyle sürüp gidecek. Ve bugünden tam bir yıl sonra buluşacağız, dünyayı değiştirdik mi diye bakacağız.”
“İyilik bulaşıcıdır.” önermesinden yola çıkan Jordan, etrafındakilere ne kadar çok iyilik yapıp yardım ederse Rio ile aralarındaki bağın hiçbir zaman yok olmayacağına inanır. Böylece ihtiyacı olanlara elinden geldiğince ablası Abby’nin sosyal medya hesabını da kullanarak yardımcı olur.
Kitabın “Hastane Blog’u” olarak adlandırılan kısımlarında geriye dönüş tekniğiyle Jordan ve hasta arkadaşı Rio’nun geçmişte yaşadığı olaylara değinilir. Rio, Jordan kadar şanslı olamamış ve ilerleyen hastalığına yenilmiştir. En dramatik ve bazen de romantik anların aktarıldığı hastane kısımlarında hasta iki çocuk arasında gelişen duygusal bağın ne kadar güçlü olduğunu görür okur.
Kitapta sadece iyilik ve yardımlaşma üzerinde durulmuyor. Çocuklar arasında sıkça gördüğümüz akran zorbalığı, öz güven eksikliği, yetersizlik hissi, kendini değersiz görme gibi birçok olumsuz duygunun altı çiziliyor. Kitapta çorba bir metafor olarak kullanılıyor. Çorba etrafında birleşen insanlar kimi zaman haklarını arıyor kimi zaman birlik olup haksızlığa karşı çıkıyor. Jordan ve arkadaşları, aile bağlarının güçlenmesine yardımcı oluyor, insanların empati yapmasını sağlıyor.
“Herkesin yanımdan geçerken bana bozukluk vermesini beklemiyorum ama bir baş selamı da güzel olurdu. Var olduğumu hissettirecek bir şey, o kadar.” evsiz Elanie’nin ağzından dökülen bu cümleler toplumun ötekileştirilmiş evsizlerine daha yakından bakmamızı telkin ediyor. Bu insanların varlıklarının artık hissedilmesi ve bir tebessümün önemi üzerinde duruluyor. Sokaklarda yaşamadan önce normal insanlar gibi mesleklere ve evlere sahipken evsizlerin de kendi hikâyelerinin kahramanları olduğu anlatılmak isteniyor.
Kansere yenik düşen Rio’nun ise bağışladığı organlarıyla birden fazla insanın bedeninde yaşamaya devam ediyor olması organ bağışı duyarlılığına dikkat çekiyor.
Sonuç olarak ödüllü yazar Ben Davis, yazdığı kitapla sadece çocukların beğenisini kazanmamış aynı zamanda yetişkin okurların da yüreğine dokunmayı başarmışa benziyor. Kitapta bir “çorba”dan daha fazlası olduğu muhakkak.
BEN DAVİS KİMDİR?
Kitapları yayımlanmış ödüllü bir yazar olmadan önce, radyo programları ve çeşitli dergiler için şakalar ve eskizler yazdı, kütüphanecilik ve postacılık yaptı. Yazmadığı zamanlarda düzenli olarak okullarda yaratıcı yazarlık atölyeleri düzenleyen Ben Davis, eşi ve oğluyla Staffordshire’da yaşıyor ve boş zamanlarında köpeğine saçma kostümler giydirmeyi seviyor.
YORUM