ANA SAYFAKitaplık

Mehtap Nas | İçeriyle Dışarının Aynılığı

Mehtap Nas "İçeriyle Dışarının Aynılığı" adlı yazısıyla Edebiyat Daima'da.

Saniye Kısakürek | Mazarin Mavisiyle Başka Bir Dönüşüm
Deniz Kara Kavalcı – Şule Gürbüz’ün “Zamanın Farkında”sında Yavaşlayan Zaman
BENİM RÜYALARIM HEP ÇIKAR’IN GİZEMLİ İZLEKLERİ

Mehtap Nas | İçeriyle Dışarının Aynılığı

[sharethis-inline-buttons]

Kitapta ilk olarak dikkat çeken şey, öykülerin toprağına felsefe, sanat ve yer yer psikoloji tohumlarının atılmış olması. Bu durum günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız sıradan hayatları okunur kılıyor. Böylece basit bir olay, heyecanın ritmiyle anlam kazanıp öyküde kendine yer buluyor.

Alper Bilgili’yi akademisyen kimliğiyle tanıyoruz en çok. Ancak öncesinde Misyoner ismiyle bir romanı ve kitaplaştırmadan önce de çeşitli mecralarda öykülerine rastlamıştık. Öykü kitabının da ismi olan Karınca İncitmez Artur Balyan’ın Tuhaf İntikam Plânı’nda öykü kişisi, Kapalıçarşı’da sarraf olan amcasının yanına gitmek üzere vapura biner. Karşıya geçerken gördüğü bina ile öylesine sarsılır ki üstünden tır geçmişe döner. Nusretiye Camii’nin deniz gören yüzünü örten o beton blok İstanbul Modern Müze’dir. Küçük bir çocukken Nusretiye’ye babasıyla ilk gidişi ve sonrasında camiyi her ziyaret edişi gözünün önünden film şeridi gibi geçer. İntikam plânın ilki olarak zor da olsa, müzeye güvenlik görevlisi olarak girer. Sergideki fotoğrafları söküp yerine Nusretiye’nin fotoğraflarını yerleştirdiğini fark etmek bir yana, ziyaretçiler sergiyi hayran hayran dolaşınca Artur Bey daha tuhaf bir intikam plânı yapar. O plânı buraya yazarak okumayanların merakını ketlemeyeceğim elbette. Ancak sanat, modernizm ve postmodernizm kavramları üzerine düşündürten bu öykünün mekânındaki anlatı atmosferinin beni metne çivilediğini söylemeden geçemeyeceğim.

Kitapta ilk olarak dikkat çeken şey, öykülerin toprağına felsefe, sanat ve yer yer psikoloji tohumlarının atılmış olması. Bu durum günlük hayatımızda sıkça karşılaştığımız sıradan hayatları okunur kılıyor. Böylece basit bir olay, heyecanın ritmiyle anlam kazanıp öyküde kendine yer buluyor.

Kitaptaki bazı karakter isimleri ilginç. Yılan A’mad, Sarı ve Artur Bey gibi. Artur Bey ismiyle, Mine Söğüt’ün Madam Artur Bey ve Hayatındaki Her Şey romanı ile Deli Kadın Hikâyeleri’ndeki öykü kişisi çağrışım trafiğime takıldı; kitap karakterlerinin adaşlığı. Bir öyküye de Fransızcada bisiklet anlamına gelen Velespit başlığını atmış yazar.

Belki tümden değil ancak parça parça lezzet alınacak öykülerin yer aldığı bu kitapta kimi öyküler gerçek, kimileri de gerçeküstü stilize edilmiş. Yazarın kurduğu öykü evreninde öyküler genelde şaşırtıcı sonla bitiyor.

Özgürlük kavramının işlendiği Özgür öyküsünde yaşlı bir mahkûm, cezaevinden çıkmaktan değil, çıktıktan sonra tekrar içeri girmekten korkuyor, “Canımı asıl sıkan şey özgür olmamak. Hiçbir yerde özgür değilim. Hiçbirimiz değiliz. Yasalar her yerde. İnsanların koyduğu aptal yasalar… Sanki en iyiyi, en doğruyu çözmüşler gibi,” diyor. Öykü, bu felsefî söylemle, içeri ile dışarının aynılığı üzerine okuru düşünmeye davet ediyor.

Alper Bilgili, kimi öykülerinde karakterlerin takıntılı hallerini, duygu geçişlerini ve iç dünyalarını ustalıkla işliyor. Karakterler genelde sahici; bu durum, yazarın olayları verirken karakterin derinine inmesinden, insanın sahici bir yerini kaşımasından kaynaklanıyor. Ruhsal çalkantılar içinde acı çeken bir karakterin etrafında dönen öyküde dışlanan karakteri içselleştirebilmemiz bu sahicilik sayesinde. Duygusal betimlemeler, yazarın iyi bir gözlemci olduğunun işareti.

Öykülerin izleğine baktığımızda birçok şey görüyoruz. Savaş, aşk, modern hayat eleştirisi gibi. Yazarın, geçmişte kalmış kimi şahsiyetleri tarihin tozlu sayfaları arasından çıkarıp şimdi ve buradaya taşıyarak yeniden kurguladığı da oluyor, toplumun fotoğrafını çekmek için markaja yüzbaşı ile medrese hocasını aynı ânda aldığı da, felsefî anlatımı tercih ettiği de.  Bazı pasajlarda ise belirsizlik hâli ile gerilimi tırmandırıp okura âdeta gizemin izini sür, diyor Bilgili.

Öyküler boyunca karakterlerle beraber yürüyoruz. Artur Bey’in yanında intikam plânı yapıyor,  evlenince hayatının monotonlaşmasından bîzar bir yazarın ele alındığı Ayrıcalık öyküsünde öykü kişisiyle beraber hayal gücünü besleme üzerine düşünüyor, Hakanlar Çarpışıyor’da ailesinden iyi bir genetik miras alamayan karakterle beraber üzülüyoruz.

[sharethis-inline-buttons]

YORUM

WORDPRESS: 0