Latife Tekin’in Son Romanı “Zamansız” Üzerine

ANA SAYFAKitaplık

Latife Tekin’in Son Romanı “Zamansız” Üzerine

Daima Edebiyat, nitelikli metinleri okurlarıyla buluşturmaya devam ediyor. Şükran Varol Kır, Latife Tekin'in son romanı Zamansız üzerine yazdı.

Muhammet Erdevir | Günden Kalanlar’da Sadakat ve Sınıfların Dönüşümü
Zübeyde Andıç’ın “Kuşlar, Pıtraklar ve Tıraş Sandığı” Kitabına Dair
RAYMOND CARVER’IN KATEDRAL’İNE DAİR

LATİFE TEKİN’İN SON ROMANI: ZAMANSIZ

Şükran Varol Kır

Arketipsel-Sembolizm, İsviçreli Psikiyatr C.Gustav Jung’un ortaya koyduğu bir kavramdır. Jung, tüm insanlarda ortak (kolektif) bir bilinçdışının var olduğunu belirtmiş ve buna arketip adını vermiştir. Arketipsel sembolizm, özellikle sanatsal ürünlere uygulanmakta ve ortaya bir takım sonuçlar çıkarılmaktadır. Sanatsal metin analizlerinde metnin dayandığı edebi, masalımsı, destansı yapıların ve canlı -cansız tüm varlıkların çözümlenmesidir.

Latife Tekin, Zamansız

Alegorik anlatım, bir metinde verilmek istenen mesajların doğrudan değil bazı simgeler aracılığıyla verilmesidir. Dili kendine dert edinen yazarlar, bu iki kavramı imgelerle harmanlayarak çok katmanlı bir anlatı dili yaratmaktadır. Latife Tekin’in ölüme kendisini en yakın hissettiği, tüm dünyayı etkisi altına alan pandeminin kapalı günlerinde yazdığı Zamansız’ı alegorik ve sembolist halkalarının iç içe geçtiği kesişme alanı yani ortak kümesidir. Gelincik ve Yılanbalığı üzerinden vermek istediği mesajları ete kemiğe büründürmeyi amaçlamıştır. O günlerden söz ederken yazarın “Ölümün çaresizliği ve yaşamın anlamsızlığı karşısında gözüm hep zamanda oldu’’ demesi kitabın çıkış noktasını, ismiyle müsemma kırılma anını ve yazarın kendi düşünce dünyasından devşirdiği kesitleri okurla paylaşması, samimiyet dediğimiz olguyu gözler önüne sermektedir.

Bir arabadan savrulan iki kişinin Gelincik ve Yılanbalığına dönüşmesini, iki hayvanın aşkını, cinsiyetsiz cinselliklerini ve zaman zaman erotizmin kaçamak sahnelerini anlatmaktadır yazar. Kahramanların doğal yaşam alanları içinde verilmesi, zemin-figür uyumunun ziyadesiyle sağlandığı izlenimini vermektedir. Bir doğa romanı veya ekolojik roman olmamasına rağmen yaşam alanlarının betimlenmesi, gerçeğini aratmayan göl manzaralarıyla kitabın sinematografik yanı vurgulanmıştır. Göle atılan mavi çantanın içinden mektuplar, fotoğraflar ve bir çift yüzük çıkar. Yüzüklerin içinde ‘zamansız’ yazmaktadır. Dönüşen, değişen ve ruhlarında yeni bir aşkın iki tarafı olan kahramanların hayatına üçüncü kişi olarak Beyaz Elbiseli Kadın girer ve kaçınılmaz son yaşanır. Yılanbalığı, bu kadına olan duyguları ve hayranlığı sebebiyle Gelincik’i terk eder. Gelincik’in hissettiği acı zaman zaman metnin destansı bir ağıt ağırlığında ilerlemesine neden olmaktadır. Yazar, kullandığı şiirsel dille bu acıyı eğip bükmüş okurun yüreğine dokunacak kıvama getirmiştir. Metnin yapısında çok sık görülen, duyguları temsil eden hayvanların simgeleştirilen özellikleri, kitabın sembolizmin iki hayvan üzerindeki temsil güçlerini çizmektedir okuyucuların zihninde.

Latife Tekin

Latife Tekin “edebiyat, dili kullanarak dilin dışına çıkma sanatı’’dır dediği için kitabın okuru büyüleyen akışı, göze çarpmaktadır. Bu akışta hiç de eğreti durmayan pasaj, mektup, mesaj gibi farklı formların bir arada kullanıldığı bir yazın bütünü farklı sayfalardan okuru selamlamaktadır. Büyülü gerçekçiliğin imgelerini ve zihinlerde tasavvur eden imajlarını ustalıkla kullanmaktadır yazar. Bu formları yazarken daha önce kalemine uyguladığı sansürü kaldırıp cinsellik ve erotizmi özgürce sözcüklere dökmeyi tercih etmiştir. Romanda birden fazla anlatıcı olması her duygunun ve düşüncenin değişip dönüşerek bizzat farklı kahramanların ağzından aktarılmasına olanak sağlamıştır.

1983’te basılan yazarın ilk kitabı Sevgili Arsız Ölüm’ün hâlâ güncelliğini korumasını düşünürsek Latife Tekin dilinin sağlam bir yapıda ilerlemesi su götürmez bir gerçektir.2022’de Can Yayınları’ndan çıkan Zamansız’ın da yıllara meydan okuyacağı, zamanını aşan bir roman olarak yazarına haklı övgüler kazandıracağı muhakkaktır.

YORUM

WORDPRESS: 0