MAHİNUR ÇENETOĞLU İLE İLK KİTABI “AŞKIN ISTIRABI” ÜZERİNE

ANA SAYFASöyleşi ve Soruşturmalar

MAHİNUR ÇENETOĞLU İLE İLK KİTABI “AŞKIN ISTIRABI” ÜZERİNE

Neslihan Hazırlar, ilk novellası "Aşkın Istırabı" ile okurlarıyla buluşan yazar Mahinur Çenetoğlu ile bir söyleşi yaptı.

Zeynep Yolcu | Elem Erk’le “İncinmeler Divanı” Üzerine Söyleşi
İbrahim Halil Çelik, Ethem Baran’la Söyleşti
Affan Fatih Öztürk’le “Levanna’nın Gülleri” Romanı Üzerine

MAHİNUR ÇENETOĞLU İLE İLK KİTABI “AŞKIN ISTIRABI” ÜZERİNE SÖYLEŞİ

Söyleşiyi yapan: Neslihan Hazırlar           

Aşkın Istırabı, 2023 Haziran ayında Banliyö Yayınları tarafından basılarak raflarda yerini aldı. Birçok edebiyat dergisinde öyküleri yayımlanan yazarımızın ilk novellasının kapak rengi gibi içeriği de kıpkırmızı.

Sizi biraz tanıyabilir miyiz?

1962 yılında Ankara’da beş çocuğu olan bir ailenin altıncı çocuğu olarak dünyaya geldim Babam, ilk köy enstitüsü mezunlarından bir başöğretmendi. Lise öğreniminden sonra otuz beş yıl Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Milletlerarası Ticaret Odasında süren memuriyet hayatımdan 2022 yılında emekli oldum. Yazım hayatına profesyonel anlamda 2020 yılında başladım. 2021 yılında Yaşar Kemal Anısına Öykü Halk Bilim Araştırması ve Şiir Yarışmasında öykü dalında “Bezgin Demokrat” isimli öykümle finalist oldum. 2022 yılında Eylül isimli kolektif kitapta, Haydar Ergülen, Jale Sancak, Hakan Akdoğan, Fuat Sevimay gibi pek çok önemli yazarla beraber “Anarşik” isimli öykümle yer aldım. 2023 yılı Haziran ayında ilk novellam Aşkın Istırabı raflarda yerini aldı. Öykülerim halen çeşitli internet dergilerinde yayımlanmaktadır.

Karakterlerinizi nasıl seçiyorsunuz ve onlarla empati kuruyor musunuz?

Karakterlerimi genelde etrafımda yaşayan insanlardan seçiyorum. İyi bir gözlemciyim. Empati ve sempati kurarım. Bindiğim takside şoförle, pazarda pazarcılarla sohbet etmeyi, onlarla röportaj yapmayı çok severim. İllaki soracak sorularım olur, ekonomik, siyasi, toplumsal durumlarla ilgilenmeyi severim. Esnaf beni tanır, sokaktaki insanlarla iletişim kurarım. Dilenen kadınlara, hele de kucağında çocuğu varsa mutlaka ilişirim, bu yüzden birkaç kez dayak yemek noktasından son anda kurtuldum. Karakterlerim; gözlemlerim ve hassasiyetim sayesinde hayatın içinden insanlardır.

İlk kitabın ilk aşk ilk sevgili gibi özel bir yeri olur yazarın hayatında. Siz bu süreçte neler hissettiniz?

Aşkın Istırabı’nı yazmaya başladığımda onun bu kadar uzun olacağını tahmin etmedim. Ancak yazdıkça yazdım, geliştikçe gelişti. Karakterlerim olayın böyle olmasını istediler. Kudret arkadaşı Hande’yi mutlu etmek için yapacağı operasyonları bitirmedi. Serap arayışlarına son vermedi. Hande çocuğunun arkasına sığınarak Önder’den kopamadı. Böylece hikâyeler uzadı uzadı. Sonuca vardıklarında elimde yüz elli sayfalık tam da ismiyle müsemma bir aşk ve ıstırap kitabı oldu. Yazarken eğlendim, kızdım, dalga geçtim. Okuyucuya da, bu duyguyu geçirdiğimi kitabıma geri dönüşlerden anlıyorum. “Edebiyat Herkese İyi Gelir” okuma grubu ailesi olarak düzenlediğiniz imza günü organizasyonundan çok keyif aldım. İlk novella elbette benim için çok kıymetli.

Çeşitli dergilerde yayınlanan pek çok öykünüz var. Bir öykü kitabı beklerken bir novella yayınlandı. Niçin önce novella?

Şimdiye kadar yazdıklarımın dışında dergilerde yayımlanmış yirmi kadar öyküm bulunmakta. Aşkın Istırabı’nın bir novella olacağını öngöremedim. Eğlenceli ve uzun bir hikâye olunca bunu paylaşmam gerektiğine karar verdim.  Bu arada bir öykü kitabım da çok yakında sevgili okurlarıyla buluşacak.

Yazmak isteyenler mutlaka atölyelere gitmeli mi?

Atölyelerin esasında şöyle bir avantajı oluyor. Topluluk içerisinde konuşmak, onların fikirlerinden faydalanmak ve motive olmak açısından son derece yararlı. Hepimiz okuyor ve yazıyoruz ancak nitelikli yazı yazmak, Türkçeyi düzgün ve yerinde kullanmak, dilbilgisi kurallarını öğrenmek, ki şunu da söylemeden geçemeyeceğim, esasında ilkokulda, ortaokulda öğrenmemiz gereken dil bilgisi kurallarını maalesef eğitim sistemimizdeki boşluklar nedeniyle çok iyi öğrenmeden,  eğitim düzeyi fark etmeksizin mezun olan sayısız insan var.  Bu açıdan dil biliminde uzman olmuş bir hocayla en azından bir süre çalışmanın faydasına inanıyorum.

Aşkın Istırabı, gündelik hayatta insanların sıkışmışlığını trajikomik bir dille anlatıyor. Kitabın temel meselesi nedir?

Temel meselemiz insan. Bir yandan çok realist öte yandan çok arabesk. İstekleri hiç bitmiyor, Sevgiye aç, itibara aç, hep bir açlık içerisinde. Bu açgözlülük durumu bizim bütün değerlerimizi elimizin tersiyle silip atmamıza değer mi?  Esas meselemiz yaşadığımız toplum içerisinde etik ve estetik değerlere sahip bireylere dönüşmemiz.

Tanrı bakış açısıyla yazdığınız novellada kadın karakterlerin gözünden olaylar anlatılırken, erkek anlatıcıya geçildiğinde, bu sefer erkeğin gözünden olaylar ve tepkiler veriliyor. Her iki cinsi anlatabilmekteki başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Yine iyi bir gözlemci olmak ve kalabalık bir ailede büyümek. Sokak kültürünü de iyi bilirim. Çünkü bir mahalle ortamında sokaklarda geçti çocukluğum ve gençliğim. Benim zamanımda çocuklar sokaklarda özgürce oynuyordu. Bilgisayar tablet ve cep telefonu yoktu. Dolayısıyla sadece gözlemleyerek dünyanın nasıl bir yer olduğunu anlamaya çalıştım.

Trajikomik bir dille anlatılan olayların aktarılması ve yoğun diyaloglar, tiyatro metnini çağrıştırıyor. Aynı iş yerinde çalışan iki sevgilinin ikisinin de evli olması, birbirlerinden beklentilerinin farklı olması, geride kalanların hissettikleri ve çemberin dış halkasında kalanlar dinamik bir hikâye oluşturuyor. Evlilik, ilişkiler,  aldatma, sınır ihlallerinin bireylere yansıması üzerine karmaşık ve çözümlenmesi zor bir meseleyi konu ediniyor. Konu seçiminde insan ilişkilerini odağına alan bu novella metni gibi öykülerinizde de konuyu bir tiyatro metni gibi anlatmadaki başarınızı neye bağlıyorsunuz?

Olayları anlatırken onları yaşıyor ve arka planda oynuyorum. Karakterlerimin hepsi içimizdeki insanlar, mahallemden, işyerimden,  sağımdan solumdan. Kısaca yaşamın içinden.  Dolayısıyla hep görebileceğimiz türden olaylar.  Ben küçük bir mahallede büyüdüm, belki de başka bir ortamda yetişseydim bu empatiyi yapmakta başarılı olamayabilirdim.

İç sesler diyaloglar kadar zengin kullanılmış ve anlatımı zenginleştiriyor. Karakterlerin olaylar karşısındaki tepkisini psikolojik bir tahlil yapar gibi göstermişsiniz. Siz metinde zor olanı en başta yapmış ve okura zevkli bir okuma sunmuşsunuz. Biz de zevkle okuduk. Teşekkür ederiz.

Aşkın Istırabı, Mahinur Çenetoğlu, Banliyö Yayınları, 152 sayfa.

YORUM

WORDPRESS: 0